EVDE – Eda Bozkurt

Her birimiz zamanımızı parçalara bölüyoruz. Her bir zaman parçasını bir veya birlikte yürüttüğümüz birkaç eyleme ayırıyoruz. Eylemlerimizi farklı mekanlarda tamamlıyor, mekanlarımızı kimi zaman eylemlerimizin gerektirdiğince, kimi zamansa ayırdığımız zamanın niceliğince değerlendiriyoruz. Ancak, mekanlarımız eylemlerimizi ve zaman parçalarımızı şekillendirdiği gibi, bu iki değişkenden de karşılıklı olarak etkilenebiliyor.

Çeşitli mekan deneyimlerimizin kısırlaştığı, zaman algımızın zedelendiği, nihai olarak mekan farkındalığımızın azaldığı, karantina dönemiyle kesişen bu atölye süresince, ben, tüm bu yitip bitmelere bir antikor olarak evimin mekansallığını yeniden keşfetmek istedim. Evimin çeşitli mekanlarını, içlerinde geçirdiğim zamanların uzunluğunca değerlendirdim; mekanı tanımladığım eylemlerse kimi zaman olağan değişkenler, kimi zamansa vazgeçilmez sabitler oldu. Mekanın zamansallığını belirleyen gerçekleştirdiğim her bir eylemin yanısıra, dış dünyanın da bu döngüye ortak olduğunu, benim zamanımın bölümlerini oluşturduğunu fark ettim. Örneğin, kazların ailece öğün saatlerini takip ettim, sincaplar verandaya geldiğinde kalkıp cama vurdum, kuşların atışmalarını dinledim, dinlerken uyuyakaldım, kimi zaman kendi aralarındaki etkileşimlerine tanık olmak adına dışarı çıkıp bir müddet onları izledim. Evimin “iç” mekanını incelemeye alırken, kendimi “dış”ı “iç”e katarken buldum. Birçoğunu da fotoğrafladım. Çalışmam, evimin geçirdiğim zamanca baskın “mekan”larını, kat planı üzerinde günlük olarak gösteriyor; fotoğraflar da o gün en çok neyle meşgulsem onu arşivliyor.